27 Ekim 2014 Pazartesi

Sen Olmadan Asla!

Başlık, sanki sinemalara yeni giren bir aşk filminin adı gibi oldu ama bundan daha iyisi olmaz diye düşündüm. Rekabet, her zaman güzeldir. Başarıyı getirir, hedefleri yükseltir, heyecanı artırır, kazanan belki ilk başta bu rekabeti izleyen ve takip edenler olarak görünür ama o rekabetin içinde bulunan kişiler daha çok kazanır, tarih kitaplarına girer ve 'efsane' sıfatını henüz futbolu bırakmadan çoktan alırlar...

Biz millet olarak, hangi dalda olursa olursa olsun kişileri, zamanları ne bulursak karşılaştırmayı severiz. Takımlar, sinema oyuncuları, dizi oyuncuları, futbolcular, 80'li yıllar 90'lı yıllar, meslek dalları vb. birsürü şey...

Dünya Futbolu son 10 yılda inanılmaz bir değişim kazandı. 2 futbolcu, tüm dünyanın kaderini değiştirdi. Önceki yıllarda bir sezonda 30 gol barajına gelen futbolcular nadiren görülür ve el üstünde tutulurken bu başarıları daha uzun sürmez ve çıta yine 20 - 25'lere gerilerken iki isim çıktı çıkalı onlar için bir sezonda 40 - 45'in altına düşmek adeta bir başarısızlık olarak görülmekte. Kimlerden bahsettiğimi çok iyi biliyorsunuz.


Messi & Ronaldo...

Dünya Futbolu belki de böylesine bir rekabeti hiç görmedi ve görmeyecek de. Sayısal anlamda onlar gibisi yeryüzüne gelmedi. Oscar'lık performansları bir an olsun azalmadı, hız göstergeleri limitlerin hep üstünde yer aldı. Onları tanımlarken ister uzaylı, ister makina deyin ama onlarsız bir futbol, şüphesiz kısır bir döngüde devam ederdi. Geçmişteki efsane futbolcuların sahip oldukları sayısız rekor hep sabit kalır ve erişilemezdi bile. Kimi zaman çorbanın tuzu, kimi zaman yemeklerin sosu, kimi zaman da çocukların hayalleri, idolleri oldular.

Lionel Messi, ilk maçına Barcelona formasıyla 2004 yılında çıktı ve yaşı 17 idi. Kısa sürede yeteneklerini konuşturan ve bunu çalıştığı teknik direktörlere de ispatlayan Arjantinli, kariyerinin altın dönemlerini yaşayacağı ve bu alanda birçokları tarafından "Tüm zamanların en iyisi" diye adlandırılacağı dönemleri Cristiano Ronaldo'nun La Liga'yı taçlandırdığı 2009 - 2010 sezonundan sonra yaşadı. 2009 - 2010 sezonundan önce La Liga'da en fazla golü bir önceki sezon yani 2008 - 2009'da 23 golle atan Messi, Ronaldo'nun gelişiyle adeta bir gol makinasına dönüştü. 5 yıllık süreçte 38 gol ortalaması tutturan Messi'nin ilham kaynağı şüphesiz Ronaldo idi. 4 defa üstüste Ballon d'Or ödülünü (2009 - 2013) tam da bu zamanlarda kazandı. Hatta ve hatta Messi'nin La Liga'da en çok gol attığı takımın da Real Madrid (21) olduğunu ve bu gollerin 15 tanesini Ronaldo'nun Real Madrid'e geldikten sonra attığını da not düşelim.

Ronaldo La Liga'ya geldikten sonra Barcelona ve Messi'nin gol sayıları
Cristiano Ronaldo, Sir Alex Ferguson'un takımının S.Lizbon'un yeni stadının açılış maçında yaptığı karşılaşmada kendisini mest etmesinin ardından 18 yaşında Ada'ya getirdiği ve 6 yıl içinde buradaki misyonunu tamamlamasından sonra, gitmesinin kalmasından daha fayda getireceğine inanıldığı için 94 milyon euro gibi devrin en pahalı transferi apoletiyle geldiği La Liga'da adeta bir efsaneye, fenomene dönüştü. Çok çalışmanın, azmin ve gücün tavan yaptığı bir 'dev'di adeta. Ronaldo, Real Madrid'e gelmeden önceki 5 sezonda Galacticos'un ligde attığı toplam gol ortalaması 75 iken, o geldikten sonra hiç 100 golün altına düşülmedi ve 106 gibi fantastik bir ortalama tutturuldu. Ronaldo, hem Real Madrid'e, hem La Liga'ya hem de Messi gibi bir yeteneği en üst noktaya oturtmaya yetti. 12 yıl sonra Real Madrid'e Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu'nu kazandırdı.
Ronaldo gelmeden önceki 5 sezonda Real Madrid'in ligde attığı goller
Ronaldo geldikten sonra Real Madrid'in ve Ronaldo'nun ligde attığı gol sayıları
Yani anlayacağınız, iyi olan yanındaki iyiyi de oynatıyor. Messi olmadan Ronaldo olmuyor, Ronaldo olmadan Messi olmuyor. Aslında oluyor ama bu kadar da olmuyor. Birinin varlığı diğerini çok etkiliyor. Biri 2 gol ya da 3 gol atsa diğeri hırslanıyor ve altta kalmıyor. Adeta birbirlerinin ateşleyicileri gibiler. Birinin varlığı ve form düzeyi, diğerinin motivasyon kaynağı. Son 5 yılda La Liga'da ve Avrupa'da kırılmadık rekor bırakmadılar, bırakmayacaklar da. Dünya onlar gibilerini bir 15- 20 sene daha göremez diye düşünüyor herkes. Yetenek, hırs, çalışmak, asla ve asla az ile yetinmemek onların futbol felsefelerinin yapı taşları...

Onların da eksik yönleri yok mu diye sorarsanız tabii ki var. Sonuçta her güzelin bir kusuru vardır. İkisinin de gerçekleştiremediği tek başarı; Dünya Kupası Şampiyonluğu...
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder