6 Şubat 2013 Çarşamba

Europol ve Temiz Futbol (!)

Avrupa Birliği Polis Teşkilatı (Europol) Başkanı Rob Wainright, son yıllarda Avrupa Liglerinde 380 maçta, Avrupa dışında ise 300 maçta şike yapıldığını tespit ettiklerini açıkladı. Bu haber sonrasında yine günlük rutin işlerine devam eden spor medyamız ve taraftar gruplarımızı derin uykudan uyandıran ise yine aynı başkanın "Korkarım, bu buzdağının sadece görünen yüzü" açıklaması oldu ve skoruna en çok müdahale edilen maçların da Almanya, İsviçre ve maalesef Türkiye'de olduğunu da sözlerine ekledi...

Hatta Dünya futbolunun yaşaması beklenen krize dair, FIFA’DAN Nick Raudenski, “Emin olun maç, takım ve kişi sayısı artacak. 680 ile sınırlı kalmayacak” şeklinde açıklama yapmasından sonra zaten var olan kötü resim iyice büyüdü ve şimdiden içinden çıkılamayacak noktaya kadar gelindi bile... Kaldı ki ülke olarak şu an itibariyle tam 79 maçta şike yapıldığı bilgisi dahi bizleri kara kara düşündürüyor...

Evet durum, beklenilenden de öte sonuçlar doğuracak belliki. Zaten 3 Temmuz 2011'den beri sancılı bir seyir izleyen Türk Futbolu'na bir darbe de Europol'den mi gelecekti acaba? Şimdilik federasyon dahil herkes beklemede. Umarım ülke olarak bu çirkin (bahis - şike) işlerin arkasında biz yokuzdur (sadece bir temenni). Önce yöneticilere aklanın da gelin mesajları verdik aylarca, şimdi de ülke olarak aklanmak için mücadele vereceğiz, sonumuz hayrola...
Fakat şu noktanın da altını kalın çizgilerle çizmek lazım :

Endüstriyel futbol düzeninde maalesef herkes değişti. Yöneticisi de, taraftar profili de, spor medyası da, falanı da filanı da... Sözkonusu kişiler, paranın etrafında birleşmek adına birçok hatalar yaptı. Cezalarını herkes çekti ve çekmeye de devam edecek. "Benim takımım kazansın da varsın, nasıl olursa olsun kazansın" anlayışı ve buna bağlı olarak taraftarlar üzerinden aklanma çabalarını herkes gördü ve yaşadı... Artık hiç kimse 'Ben temizim' diye söylenip durmasın, herkes biraz kirlidir... Türk Futbolunda şike ve uzantıları yıllardır vuku olan bir hadisedir...

Asıl önemli olan; 2011 şike / teşvik sürecini dahi adam akıllı yönetemeyen ve çözemeyen bir ülkenin, bundan daha da vahim olması beklenen Europol'un açacağı sorunlara nasıl göğüs gereceği de fazlasıyla düşündürücü... 

twitter.com/serdarsozkesen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder